İsa Doğmadan Önce Var Mıydı? - 1. Bölüm
İsa doğmadan önce yaşayan bir varlık değildi…
"Sonsuz yaşam tek gerçek Tanrı olan Seni ve gönderdiğin İsa Mesih'ini tanımalarıdır." (Yuhanna 17:3)
İsa Kimdir?
Bu soruyu sorarken "kimdi" diye sormadık, şimdiki zaman kullanarak "kimdir" diye sorduk, çünkü İsa Mesih dirilmiştir ve yaşıyor. Dahası onu yaşıyor olması insanlık için büyük bir umuttur.
İsa Mesih'in karşısında iken Mesih'e dönen Pavlus, onun dirilişiyle ilgili şunları söylemişti:
"Çünkü dünyayı, atadığı kişi aracılığıyla adaletle yargılayacağı günü saptamıştır. Bu kişiyi ölümden diriltmekle bunun güvencesini herkese vermiştir" (Elçilerin İşleri 17:31)
Mesih'in kimliği hakkındaki kafa karışıklığı…
İsa Mesih kimdir? Sonsuz yaşam denilen şey bu soruya verdiğimiz cevaba bağlı, nitekim cevabın ne olması gerektiğine dair kanıt yazının başında verdiğimiz ayettedir. Yahudiler bu soruya İsa Mesih'in 1900 yıl önce Yusuf ve Meryem'in oğlu olarak doğan ve yine Yahudiyede Çarmıha gerilmiş olan kişi olarak yanıt verir. Kilise ruhbanlarına ve önderlerine sorduğumuzda ise İsa'nın Teslis (üçlü birlik: üç ayrı kişiden oluşan bir Tanrı) olan Tanrının ikinci kişisi olduğunu söylerler ve böylece İsa Mesih'in kimliğiyle ilgili bu karmaşa böyle sürüp gider…
Yahudilerin Mesih'in kimliğine dair görüşünü göz ardı edebiliriz ancak elçiler yalancı, anlayışı kıt kimseler, mistik (akıldan çok sezgilere önem veren ve hayatı buna göre anlamlandıranlar) ya da şarlatanlar değillerdi. İçlerinde balıkçı olan Petrus, vergi toplayıcısı Matta, hatta şüpheci Tomas gibi kimseler vardı. Bu kişiler söylentilere önem vermeyen ama kesin kanıtları görmek isteyen kimselerdi (Yuhanna 20:24-29). Biz onların tanıklığına inanıyoruz.
Yahudilerin ya da ateistlerin düşüncelerine önem vermiyoruz, diğer yandan Teslisçilerin görüşlerine de önem vermiyoruz. Çünkü üç ayrı kişiden oluşan ve eşit olan bu üç Tanrının aynı zamanda tek bir Tanrı olduğu dogması hem absürd, hem de kutsal yazılara dayanmayan hatta ters olan bir konsepttir. Teslis kelimesi ve bu dogmanın açıklaması ne de bunu destekleyen sözler Kutsal Kitap'ın hiçbir yerinde yoktur. Dahası Kutsal Kitap sözlerine göre İsa Mesih Tanrı'nın altındadır ve Tanrı'ya tabiidir.
"Bir tek Tanrı ve Tanrı ile insanlar arasında bir tek aracı kişi vardır, o da insan olan Mesih'tir." (1.Timoteos 2:5)
"Bizim için tek bir Tanrı Baba vardır. O her şeyin kaynağıdır, bizler O'nun için yaşıyoruz. Tek bir Rab var, O da İsa Mesih'tir. Her şey O'nun aracılığıyla yaratıldı, biz de O'nun aracılığıyla yaşıyoruz. " (1.Korintliler 8:6)
"Her şey Oğul'a bağımlı kılınınca, Oğul da her şeyi kendisine bağımlı kılan Tanrı'ya bağımlı olacaktır. Öyle ki, Tanrı her şeyde her şey olsun." (1.Korintliler 15:28)
İsa Mesih Meryem'den doğmadan önce de yaşıyor muydu?
Normalde böyle bir soru başka bir insan için sorulsa, bu soruyu soranın dalga geçmek maksatlı sorduğunu düşünürsünüz. Ancak Mesih ile ilgili bu soru soruluyor ve onun doğmadan önce de var olduğunu, gökte yaşıyor olduğunu düşünenler oluyor.
Ancak Kutsal Kitap açıkça Mesih'in Beytlehem'de doğmadan önce var olmadığını söylemekte. Eğer doğum başlangıç değilse, nedir? Mesih bakire Meryem'den Tanrı'nın gücü sonucu olan mucizesi ile doğmuştu (Luka 1:30-35) ve tam da bu nedenle hem Tanrıoğlu hem de insanoğlu olarak anılmıştır.
İsa Mesih insandan doğdu, Meryem'den doğdu ve kalıtsal tüm özellikleri Meryem'den aldı. Diğer yandan bu insan Tanrı'nın Kutsal Ruhu ile güçlendirilmesi, desteklenmesi ve yönlendirilmesi sonucu ve sadakatiyle Tanrısal/kutsal olan ne varsa bunlarla dolu idi ve bunu yansıtan bir yaşam sürdü (1.Timeteos 3:16) ve Tanrı'nın yeryüzünde Adem'in aksine ilk ve doğru temsilcisi, sureti oldu. Bir suçlu gibi yargılandı ama gerçekte o günah işlememişti ve bununla birlikte Tanrı'nın adaleti gereği olarak da diriltildi (Elçilerin İşleri 2:24). Ölümsüzlüğü giyinmiş olarak diriltildi ve göğe alındı. Orada tekrar yeryüzüne geleceği ve Tanrı'nın ona miras olarak verdiği Krallığını yeryüzünde tesis edeceği o günü bekliyor (Elçilerin İşleri 3:16-23, Daniel 2:44).
Hiçbir yerde Mesih'in doğumunda önce var olduğuna dair bir söz bulunmamaktadır. Örneğin, Yeni Ahitin ilk sözünü ele alalım.
"İbrahim oğlu, Davut oğlu İsa Mesih'in soy kaydı şöyledir"
Not: Kullanılan Grekçe kelime genesis, Türkçesi ise; yaratılış, var olma, başlangıç, soyu sopu, kökü olarak da algılayabilirsiniz.
Eğer İsa Mesih İbrahim'den, Davut'tan önce yaşıyor olsaydı, yani gerçekten var olsaydı, başlangıcını sağlayanlar o listesi verilen o ataları ne İbrahim ne de Davut olabilirdi.
Bazıları buna karşın Mesih'in şu sözünü veriyor:
"İsa, "Size doğrusunu söyleyeyim, İbrahim doğmadan önce ben varım" dedi." (Yuhanna 8:58)
Ama Mesih'in bu sözünü öncesinde söylediği şu sözler ışığında anlamaya çalışmalıyız.
"Babanız İbrahim günümü göreceği için sevinçle coşmuştu. Gördü ve sevindi." (Yuhana 8:56)
Düşünelim şimdi. Yaşamımı gördü ve sevindi… Tanrı İbrahim'e soyundan ortaya çıkaracağı ve tüm ulusları onun aracılığıyla bereketleyeceği o tohumun yaşamını göstermiş… İbrahim'in seçilmesi de bu soyun ortaya çıkarılması içindi. Yani Tanrı'nın planında öncelik o soyun, tohumun ortaya çıkarılmasıdır. Tanrı Aden bahçesinde Havva'ya bunun bilgisini vermişti, Tanrı o zamandan bu planını açıklamıştı. O kişi, aracılığıyla tüm insanoğlunun bereketlendirileceği o soy Tanrı'nın aklında ve yüreğinde var idi. Bunu ortaya çıkarmak için de layık olanları çağırdı. İbrahim'i çağırdı. Tanrı İbrahim'i çağırırken, daha İbrahim seçilmemişken Mesih Tanrı'nın önceliğiydi. Hatta İbrahim doğmadan önce Mesih Tanrı'nın yüreğinde ve aklında var idi. Havva'ya açıklaması bunu teyit ediyor. Tanrı için İbrahim'den önce Mesih var, doğru.
Mesih'in yaşamı, günleri, yaşayacağı o günler İbrahim'e gösterilmiştir. Gelecekle ilgili olacak bir şeyin bilgisi ona verilmiştir. Dolayısıyla İbrahim'e bu bilgi verildiğinde bile Mesih aslında yaşamıyordu. Çünkü henüz yaşamı/hayatı/günleri başlamamıştı. Ancak Mesih'in doğacağı, yaşamının olacağı, hayata geleceği bilgisi Tanrı'da vardı. Tanrı Mesih'i doğmadan önce biliyordu. Taa Aden bahçesinde biliyordu. Ama Tanrı'nın bilgisinde olan kimseler ya da şeyler gerçek anlamda henüz var olmayabiliyor. Nitekim Tanrı Yeremya için şunları söylemişti:
"Ana rahminde sana biçim vermeden önce tanıdım seni. Doğmadan önce seni ayırdım, uluslara peygamber atadım." (Yeremya 1:5)
Tanrı henüz doğmamışken bu kişiyi ayırmış, tanımış, bilmiş… Ama Yeremya doğmadan önce var değildi, yaşamıyordu. Sanki Yeremya doğmadan önce de yaşıyormuş gibi Tanrı ona "seni bildim, ayırdım" diyor. Ama bu varoluş bilgi bakımındandır. Tanrı'nın bilgisinde; aklında, yüreğinde Yeremya var idi, henüz doğmamış olsa bile. Aynı şey Mesih'in Tanrı'nın gözünde İbrahim'den önce var olması gibi… Bunu kanıtlar nitelikte başka bir ayet de şudur;
Dünyanın kuruluşundan önce bilinen Mesih, çağların sonunda sizin yararınıza ortaya çıktı (sunuldu)." (1.Petrus 1:20)
İmanlılar için de şöyle denmektedir;
"Tanrı önceden belirlediği/bildiği kişileri çağırdı, çağırdıklarını akladı ve akladıklarını yüceltti". (Romalılar 8:30)
Mesih de bizim gibi Tanrı'nın bilgisinde var idi, nasıl ki bizler doğmadan önce yaşamıyorduysak ama Tanrı'nın bilgisi ışığında belirlenmiş isek, Mesih de böyle idi. Bilgisi vardı, önceliği vardı, ancak henüz yaşamı, günleri, hayatı başlamış değildi.
Bizler Kutsal Kitabın sözlerini dikkate alıyoruz. İsa Mesih'in çocukluğuyla ilgili şu kayıdı dikkate alıp düşünelim;
"İsa bilgelikte ve boyda gelişiyor, Tanrı'nın ve insanların beğenisini kazanıyordu." (Luka 2:52)
Bu sözler nasıl doğmadan önce de yaşamış olan biri için söylenebilir. Eğer Meryem'den doğmadan önce örneğin melek gibi yaşıyor olsaydı diyelim, neden bilgelikte, bilgide yetkinleşmesi gerekti? Eğer Mesih doğmadan önce Tanrı gibi gökte yaşıyor olsaydı Tanrısal bilgiye zaten sahip olmalıydı ve bilgide (her türlü bilgide) gelişmesine gerek olmazdı… Dahası Tanrı olduğunu ileri sürenler, nasıl bu gerçeği göz ardı edebiliyorlar! Teslise göre Mesih Tanrıdır, eğer Tanrıysa bilgide nasıl gelişir, büyür? Tanrı her şeyi bilen değil midir? Eğer Tanrı ile aynı öze sahipse nasıl oluyor da Mesih bilgide yetersiz durumda oluyor ve bilgelikte gelişmek zorunda kalıyor?
Kutsal Kitabın Kanıtları
Eski Ahit Mesih ile ilgili peygamberlik sözü ile doludur. Yeni Ahit de bu bahsedilen kişinin Mesih olduğu ile ilgili beyanlarla doludur.
Öncelikle gelecek olan Mesih "kadının soyu/tohumu" olacaktı, yılanın ayartması sonucu ortaya çıkan günahın lanetini ve ölümü yok edecekti (Yaratılış 3:15). Yeni Ahitte de şu sözler ile bunun gerçekleştiği bildirilmişti;
"Ama zaman dolunca Tanrı, Yasa altında olanları özgürlüğe kavuşturmak için kadından doğan, Yasa altında doğan öz* Oğlu'nu gönderdi." (Galatyalılar 4:4)
Not *: öz ifadesi Grekçesinde yoktur, sadece "oğulunu" ifadesi geçmektedir.
Eğer Mesih doğmadan önce de yaşayan bir varlık idiyse, nasıl oluyor da onunla ilgili "kadının tohumuydu" deniliyor?
İbrahim'e şu söylenmişti; "Soyun (tohumun) aracılığıyla yeryüzündeki bütün uluslar kutsanacak" (Yaratılış 22:18)
Pavlus da şöyle yazmıştı: "Soyundan(tohumundan) olana" demekle tek bir kişiden, yani Mesih'ten söz ediyor." (Galatyalılar 3:16)
İbrahim kendi tohumundan doğacak olanın kendisinden önce var olduğunu, yaşamakta olduğunu düşünmüş müydü? Tabii ki HAYIR! Yaratılış kitabında Mesih'in yaşadığına, gerçekten de var olduğuna dair herhangi bir ibare var mı? Yok! Eğer Mesih doğmadan önce bir melek ya da Tanrı olarak yaşıyor olsaydı Yaratılıştan itibaren buna dair kanıtların olması gerekirdi. Ama hiçbir yerde yok! Sadece zorlama yorumlar var…
Musa, İsrail'in yasasını veren ve lideri olan kişi, İsa Mesih'in de bir gölgesi idi, yani örneği idi. Ve bu kişi, Musa, Yahudi halkına şunu söyledi:
"Tanrınız Yahve size aranızdan, kendi kardeşlerinizden benim gibi bir peygamber çıkaracak. Onu dinleyin." Yasanın Tekrarı 18:15, Elçiler İşleri 3:22
Yeni Ahit'te Petrus bu sözleri alıntıladı ve bu sözlerin Mesih ile ilgili olduğunu belirtti (elçilerin işler 3:22, 7:37) ve İbraniler yazarı da şunu söylüyordu: "Bunun için her yönden kardeşlerine benzemesi gerekiyordu…" (İbraniler 2:17)
Musa'nın Mesih ile ilgili bu sözlerinden onun doğmadan önce de varlığını sürdüren, yaşayan bir melek ya da Tanrı olduğunu anlayabilir misiniz? Doğumundan önce de var olan bir Meleğin ya da Tanrı'nın, insan olarak gelmiş olsa bile gerçekten de "kardeşlerine benzer", "kardeşlerinin arasından biri" olabileceğini kabul edebilir miyiz? Bu tanıklıklar ışığında onun bir melek ya da Tanrı olduğunu kabul etmek mümkün değildir, sadece doğru olduğuna şartlandırılmış sahte öğretiye bağlı kalırsak bunu kabul etmek mümkün olabilir… Ancak bu tanıklık sözleri bu sahte öğretiyi alaşağı etmektedir.
İsa Mesih Davut oğlu, Davut'un soyu idi ve Davut'a şu bilgi verilmişti:
"Yahve senin için bir soy yetiştireceğini belirtiyor: Sen ölüp atalarına kavuşunca, senden sonra soyundan birini ortaya çıkarıp krallığını pekiştireceğim. Adıma bir tapınak kuracak olan odur. Ben de onun krallığının tahtını sonsuza dek sürdüreceğim. Ben ona baba olacağım, o da bana oğul olacak. Kötülük yapınca, onu insanların değneğiyle, insanların vuruşlarıyla yola getireceğim." (2.Samuel 7:12-14)
Bu peygamberlik sözü Mesih ile ilgiliydi, nitekim Yeni
Ahit'te de bunun Mesih ile ilgili olduğu açıkça belirtilmişti (bakınız Luka
1:32-33, İbraniler 1:5) ve sözlere dikkatlice baktığımızda gelecek zamanı
belirtip Tanrı "Ben ona Baba olacağım" ve " o da bana oğul olacak" diyor. Eğer
İsa Mesih teslisin tariflediği gibi hep Oğul Tanrı idiyse ya da zaten yaşayan,
var olan melek idiyse, neden Tanrı şimdiki zamanla " o benim oğlum, ben de
onun Babasıyım" demiyor? Nasıl oluyor da Tanrı gelecek zamanda Mesih'e Baba
oluyor? Eğer Mesih doğmadan önce var olan, yaşayan bir varlık idiyse, melek
olsun ya da Oğul Tanrı olsun, sonuçta doğumundan önce de Babası zaten çoktan
Tanrı olmalıydı…
Dahası Meryem'e de verilen bilgi şuydu:
"Bak, gebe kalıp bir oğul doğuracak, adını İsa koyacaksın. O büyük olacak, kendisine 'Yüceler Yücesi'nin Oğlu' denecek. Rab Tanrı O'na, atası Davut'un tahtını verecek. O da sonsuza dek Yakup'un soyu üzerinde egemenlik sürecek, egemenliğinin sonu gelmeyecektir" (Luka 1:32-33)
Yine burda da görüleceği üzere Mesih doğumuyla Tanrı'nın oğulu olmakta, doğmadan önce oğul değil. Onun bir başlangıcı var ve ondan sonra oğul olmakta. Melek Cebrail "Yüceler Yücesinin oğlu denecek" ve "Atası (babası) Davut'un tahtında" ifadelerini kullanıyoe. Eğer doğumundan önce de var idiyse, nasıl oluyor da Davut onun atası oluyor?
Elçilerin öğretisini düşününüz. Onların hiç insan olarak aramıza gelen (enkarne olan) melek ya da Tanrıdan bahsettikleri olmuş muydu? Hayır, hem de hiç. Petrus'un tanıklık sözlerini dinleyin:
"Davut bir peygamberdi ve soyundan birini tahtına oturtacağına dair Tanrı'nın kendisine ant içerek söz verdiğini biliyordu." (Elçilerin İşleri 2:30)
Davut tahtına ileride kimin oturacağına inanıyordu? İnsan olacak olan bir meleğin mi? Tanrı'nın mı? Hayır, bedeninin ürünü olacak olan birinin, kendi soyundan olan kişinin oturacağına inanıyordu. Çünkü verilen vaat buydu! İnsan soyundan gelecek olan bir insan! Meryem'den doğan bu kişi de Davut'un soyundandı, bir insandı! Davut'un tohumundan gelen kişiydi. O kişi insan olan bir melek ya da Tanrı değildi, ataları gibi, kendisini dünyaya getiren gibi bir insan! Eğer sırf Tanrı'nın Ruhu aracılığıyla doğdu diye ona Tanrı diyeceksek, o halde Adem için daha kesin bir şekilde Tanrı demeliydik. Adem' in anası da yoktu, onu dünyayada getiren bir insan da yoktu. İnsan tohumundan var olmamıştı. Tanrı'nın sözüyle ve mucizesiyle yaratıldı, aynı şey ikinci Adem için olduğunda, dahası yine bir insan tohumundan doğduğunda neden İsa için Tanrı ya da melek olduğunu iddia ediyorlar? Düşününüz. İlk Adem ve ikinci Adem (İsa Mesih)…. Tek fark birisi Tanrıya sadık kalmadı, ölümün laneti altına girdi, diğeri ise aksine Tanrı'ya sadık kalmayı seçti ve öldü ama ölüm onu tutamadı, Tanrı ona yaşamını geri verdi ve ölümün lanetinin üzerine bir daha gelmemesini sağlayarak onu ölümsüzlükle diriltti.
Mesih insandır. Ne melek, ne de Tanrı… Yeşaya 7:14 de onun bakireden (ya da genç kadından) doğacağını ve adının İmanuel olacağını söyledi. Bu söz Mesih'in doğumuyla gerçekleşti (Matta 1:23), bu kişi ki Tanrı tarafından yaptığı mucizeler ve harika işlerle doğruluğu/kimliği kanıtlanmış bir kişi idi (Elçilerin İşleri 2:22)
Tanrı harika işlerini bu adam aracılığıyla gerçekleştirerek bu adamın gerçekten Tanrı'dan olduğunu kanıtlamış, onaylamıştı. Tıpkı İlyas'da olduğu gibi… Bir tek İlyas Tanrı'ya ait kalmış ve Tanrı da ona verdiği güçle, bunun sonucunda gerçekleştirdiği mucizelerle Tanrı'ya ait olduğu kanıtlanmıştı. Gökten ateş yağdıran, ölüyü dirilten insan, İlyas'da Tanrı da işlerini yapmıştı. Tanrı'nın etkin gücü aracılığıyla o mucizeleri yapmıştı. Tanrı İlyas'da işlerini yapmıştı. İsa Mesih'de böyle idi. Ancak İsa Mesih'in her zaman Tanrı'ya sadık kaldığını okuyoruz ve hiçbir zaman O'na isyan içinde bulunmadığını görüyoruz. İlyas isyan etmişti…
Kısacası İsa Mesih'de Tanrı harika işlerini yapmış ve bu kişi aracılğıyla da Tanrı'ya yaklaşmak isteyenlerin hepsine sonsuz yaşam umudunu vermiştir. Tanrı insanların İsa'ya tutunarak, sırf onun ardında olduklarını söyleyerek kurtuluşa sahip olmayacaklarını, ancak İsa Mesih'te, yani sadık bir oğul örneği olan kişinin karakterini giyinerek, onun gibi olup, onun gibi yaşam sürmeye gayret ederek kurtuluşa ve sonsuz yaşama sahip olacaklarını bildirmektedir. Mesih'in yolundan giderek, onun örneğini dikkate alıp takip ederek içlerinde onun karakterine sahip olacak şekilde dönüştürülecekler ve ölümsüzlüğü giyinmek üzere dirilişe sahip olacaklar (Romalılar 8:29,1.Korintliler 15:53-57).
Okumaya devam et... 2.BÖLÜM İÇİN TIKLA