Mesih Kimdi?

Öncelikle şunu soralım... "İsa hakkında ne düşünüyorsun?"
Bu soru, Nasıralı İsa tarafından Yahudilere bizzat sorulmuş ve tarih boyunca yankısını sürdürmüştür. Yüzyıllardır bu sorunun cevabı, dinî ve politik tartışmalara, hatta çatışmalara, zulümlere ve savaşlara neden olmuştur. İsa, "Barış Prensi" olarak anılmasına rağmen, kendi kehaneti çok açık bir şekilde gerçekleşmiştir:

"Yeryüzüne barış getirmeye mi geldiğimi sanıyorsunuz? Size hayır diyorum, ayrılık getirmeye geldim." (Luka 12:51)
"Yeryüzüne barış getirmeye geldiğimi sanmayın! Barış değil, kılıç getirmeye geldim." (Matta 10:34)

İsa'nın bu sözleri, onun mesajının doğrudan barışsızlık amacı taşımadığını, ancak getirdiği gerçeklerin dünyada derin ayrılıklara yol açacağını ifade eder. Çünkü İsa'nın öğretileri, insanların gelenekleri, düşünceleri ve felsefeleriyle çelişmiştir.

Bazı kişiler bu çatışmalardan cesareti kırılarak konudan uzaklaşabilir. Ancak İsa Mesih'i tanımak, yaşamımız için sahip olabileceğimiz en önemli bilgidir. Çünkü Elçi Yuhanna şu gerçeği ifade eder:

"İsa'nın Mesih olduğuna inanan herkes Tanrı'dan doğmuştur. Baba'yı seven O'ndan doğmuş olanı da sever. Tanrı'yı sevip buyruklarını yerine getirmekle, Tanrı'nın çocuklarını sevdiğimizi anlarız. Tanrı'yı sevmek O'nun buyruklarını yerine getirmek demektir. O'nun buyrukları da ağır değildir. Çünkü Tanrı'dan doğmuş olan herkes dünyayı yener. Bize dünyaya karşı zafer kazandıran imanımızdır." (1.Yuhanna 5:4)

Ayrıca İsa, kendi kimliğiyle ilgili çok net bir uyarıda bulunur:

"Benim O olduğuma inanmazsanız, günahlarınızın içinde öleceksiniz." (Yuhanna 8:24)

Bu ifadeler, Mesih'e inancın, günahların bağışlanması ve sonsuz yaşam için vazgeçilmez olduğunu açıkça ortaya koyar. Elçi Pavlus da Korintoslulara şu sözlerle aynı noktaya dikkat çeker:

"Mesih dirilmemişse imanınız yararsızdır, siz de hâlâ günahlarınızın içindesiniz. Buna göre Mesih'e ait olarak ölmüş olanlar da mahvolmuşlardır." (1.Korintliler 15:17-18)

Mesih'e iman olmadan, ebedi yaşam umudu yoktur. Ancak Mesih'e iman edenler "Tanrı'nın oğulları" ve "dirilişin çocukları" olurlar. Bu kişiler, ölümsüzlüğü miras alır ve Tanrı'yla sonsuz bir paydaşlık içinde yaşamaya hak kazanırlar.

Bu nedenle, "İsa hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusu asla göz ardı edilmemelidir. İsa'nın yaşamı, öğretileri ve etkisi benzersizdir. Tarih boyunca başka hiçbir kişi, bu kadar güçlü bir karakter sergilememiş, bu tür iddialarda bulunmamış ve böylesine derin bir etki bırakmamıştır.

Peki, İsa'nın adı neden barış yerine çekişmelere neden oldu?
Cevap, İsa'nın kendisinde ya da getirdiği mesajda değil, dünyadaki insanların ona tepkisinde gizlidir. Onun saflığı ve gerçeği, insanların kendi düşünceleri ve gelenekleriyle çelişmiştir. Ayrıca, onun öğretisinin zamanla insanların felsefeleriyle ve kiliselerin sapkın öğretileriyle karışması da bu çatışmaların temel nedenlerinden biri olmuştur. Ancak, Kutsal Yazılar, İsa Mesih'in kim olduğu ve Tanrı'nın planındaki rolü hakkında net bir anlayış sunar:

İsa Mesih'in Kutsal Yazılardaki Tanımı

Tanrı'nın Oğlu Olmasının Sebebi

İsa, Tanrı'nın Ruhu'nun gücüyle bakire Meryem'den doğmuştur. Bu, onun insan doğasına sahip olmasına rağmen Tanrı'nın bir eseri olduğunu gösterir.

"Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, Yüceler Yücesi'nin gücü sana gölge salacak. Bunun için doğacak olana kutsal, Tanrı Oğlu denecek." (Luka 1:35)
"Bize bir çocuk doğacak, bize bir oğul verilecek." (Yeşaya 9:6)

İnsan Doğasını Paylaşması

İsa, bizimle aynı insan doğasını paylaşarak yaşamımızı deneyimledi, ancak Tanrı'ya olan itaatinde asla hata yapmadı. Bu itaat sayesinde hem kendisi ölümden kurtuldu hem de insanlara kurtuluş yolunu açtı.

"Her alanda bizim gibi denenmiş, ama günah işlememiştir." (İbraniler 4:15)
"Bir adamın söz dinlemesiyle birçoğu da doğru kılınacaktır. " (Romalılar 5:19)

Tanrı'nın Tezahürü Olarak Görevi

İsa, "İmmanuel" (Tanrı bizimle) olarak Tanrı'nın dünyadaki tezahürüdür. O görünmez Tanrı'nın görünümüdür (Koloseliler 1:15) ve Oğlu olarak onu en iyi yansıtan kişidir. Onun aracılığıyla Tanrı'nın gücü ve hikmeti insanlar arasında görünür kılınmıştır.

"Ben ve Babam biriz." (Yuhanna 10:30)
"Size söylediğim sözleri kendiliğimden söylemiyorum, ama bende yaşayan Baba kendi işlerini yapıyor." (Yuhanna 14:10)

Sonuç olarak, İsa Mesih'in yaşamı, öğretileri ve Tanrı'nın planındaki rolü, inançlıların ebedi yaşam umudu için merkezî bir öneme sahiptir. Onun kim olduğunu anlamak ve onun çağrısına yanıt vermek, her birey için hayati bir karardır.

''Sonsuz yaşam, tek gerçek Tanrı olan seni ve gönderdiğin İsa Mesih'i tanımalarıdır.'' (Yuhanna 17:3)