Mesih'i Ölümden Dirilten Tanrı
Mesih'in dirilişi, Elçilerin vaazlarında temel bir yer tutuyordu. Peki, Mesih'i ölümden kim diriltti? Bu soruya Petrus'un, yargılanırken verdiği Yeni Antlaşma cevabı oldukça açıktır: "Atalarımızın Tanrısı, sizin çarmıha gererek öldürdüğünüz İsa'yı diriltti." (Elçilerin İşleri 5:30). Buradaki "Atalarımızın Tanrısı", Elçilerin İşleri 3:13'te olduğu gibi "İbrahim'in, İshak'ın ve Yakup'un Tanrısı" olarak tanımlanır.
Bu açıklama oldukça net görünüyor. Ancak zorluk, Tanrı'nın Oğlu olan İsa Mesih ile "Rabbimiz İsa Mesih'in Tanrısı ve Babası" arasındaki ayrımı karıştırdığımızda ortaya çıkabilir. Yeni Antlaşma'da bu ayrım da oldukça net bir şekilde yapılır: "Bizim için tek bir Tanrı Baba vardır... ve tek Rab (Efendi) İsa Mesih vardır" (1 Korintliler 8:6). Ayrıca, Tanrı aynı zamanda "Rabbimiz İsa Mesih'in Babası" olarak tanımlanır (Romalılar 15:6; 2 Korintliler 1:3).
Mesih, Kutsal Ruh'un gücüyle bakire Meryem'den doğmuş bir Oğul olmasına rağmen, bir insandır. Nitekim
"Tek Tanrı ve Tanrı'yla insanlar arasında tek aracı vardır. O da insan olan ve kendisini herkes için fidye olarak sunmuş bulunan Mesih İsa'dır" (1. Timoteos 2:5).
Baba ve Oğul arasındaki bu ayrımı anladığımızda, Kutsal Yazılar'ın diğer öğretileri de daha net hale gelir. Örneğin, Elçi Pavlus'un şu sözleri açıklığa kavuşur: "... Bu kudret, Tanrı'nın, Mesih'i ölümden diriltirken ve göksel yerlerde sağında oturturken O'nda sergilediği üstün güçle aynı etkinliktedir." (Efesliler 1:19-20). Benzer şekilde, Pavlus şunu vurgular: "Güçsüzlük içinde çarmıha gerildiği halde, şimdi Tanrı'nın gücüyle yaşıyor." (2.Korintliler 13:4). Bu ayetler, ebedi Tanrı'nın, insan doğasına sahip olan Oğul'a yönelik eylemlerini açıklamaktadır. Ancak bu ifadeler, Üçlü Birlik anlayışına uygulanırsa, kafa karıştırıcı hale gelir.
Bu ayrımın getirdiği bir başka önemli gerçek de şudur: Rab İsa'yı dirilten Tanrı, "bizi de kendi gücüyle diriltecektir" (1 Korintliler 6:14). Böylece İsa, ölümden sonra dirileceklerin "ilk meyvesi" olur (1 Korintliler 15:20). Bu gerçek, Baba ile Oğul arasındaki ilişkinin Kutsal Kitap'a uygun bir şekilde anlaşılmasıyla daha net bir şekilde idrak edilebilir.
Oğul'un öldüğü bir zaman vardı, ama ölümsüz ve sonsuz Baba, Oğul'u bir daha ölmemek üzere diriltti (Yasa'nın Tekrarı 32:40; Romalılar 6:9). Aynı şekilde, Oğul'a iman edenleri de aynı güçle diriltecektir. Bu da Tanrı'nın kurtarış planının, Mesih'in dirilişiyle insanlığa sunulan sonsuz yaşam umudunun bir parçasıdır.
Kutsal Kitap Ebedi Tanrı Hakkında Ne Der?
Göğün ve yerin yaratıcısı olan Tanrı, yaratılmamış, Görkemli Baba'dır ve TEK bir kişidir.
Kutsal Kitap'ta Tanrı'nın birliği açıkça vurgulanır: "Tanrımız Rab tek Rab'dir" (Yasa'nın Tekrarı 6:4; Markos 12:29). Bu ayetler, Tanrı'nın benzersiz birliğini ortaya koyar. Ayrıca, "Tek bir Tanrı Baba vardır. O her şeyin kaynağıdır, bizler O'nun için yaşıyoruz'' (1 Korintliler 8:6) ifadesi, Tanrı'nın her şeyin yaratıcısı ve her şeyin nihai amacı olduğunu açıklar. Efesliler 4:6, Tanrı'yı "Her şeyden üstün, her şeyle ve her şeyde olan herkesin Tanrısı ve Babası birdir" diyerek tanımlar. Yeşaya kitabında Tanrı'nın tekliğine vurgu yapılır: "Benden başka Tanrı yok" (Yeşaya 45:5,44:6), "Ben Tanrı'yım ve başkası yok. Tanrı benim, benzerim yok." (Yeşaya 46:9-10). Bu ayetler, Tanrı'nın eşsizliğini ve başka hiçbir varlıkla kıyaslanamayacağını ifade eder.
Yaratıcı Tanrı, Rab İsa'nın dirilişinden kırk gün sonra yükseldiği gökte/semada yaşar.
"Ey göklerde taht kuran!" (Mezmur 123:1)
"Göklerden, oturduğun yerden kulak ver" (1.Krallar 8:30)
İsa, "Göklerdeki Babamız" (Rab'bin Duası) şeklinde dua ederek Tanrı'nın konumunu belirtmiştir. Vaiz 5:2, "Tanrı gökte ve sen yerdesin" diyerek Tanrı'nın yüceliğine ve insanın sınırlılığına dikkat çeker. Mezmur 102:19, "RAB yücelerdeki kutsal katından aşağı baktı, göklerden yeryüzünü gözetledi" ifadesiyle Tanrı'nın göksel tahtından dünyayı gözetlediğini anlatır. Rab İsa'nın yükselişi de buna bir örnektir: İsa onlardan ayrıldı ve göğe alındı (Luka 24:51), Göğe alındı ve Tanrı'nın sağında oturdu (Markos 16:19).
Kutsal Kitap, Tanrı'nın ışık olduğunu ve bu ışığın erişilemez olduğunu öğretir:
Tanrı " gökteki meskeni"nde yer almasına rağmen, O'nun ruhu enginliği doldurur, bu sayede Tanrı her yerde mevcuttur.
"Nereye gidebilirim senin Ruhun'dan, Nereye kaçabilirim huzurundan?" (Mezmur 139:2-12).
"Ruhun'u gönderince var olurlar, yeryüzüne yeni yaşam verirsin." (Mezmur 104:30).
"Kim gizli yere saklanır da onu görmem? diyor Yahve. Yeri göğü doldurmuyor muyum?" (Yeremya 23:24).
"Yahve'nin gözü her yerde olanı görür, kötüleri de iyileri de gözler. " (Özdeyişler 15:3).
Melekler, O'nun hikmet ve kudretinin vasıtaları, O'nun emirlerini yerine getiren, göklerde ve yerde tasarladığı kullarıdır.
"Melekler için, "Kendi meleklerini rüzgar, Hizmetkârlarını ateş alevi yapar" diyor." (İbraniler 1:7).
Melekler, O'nun emirlerini yerine
getiren, sözünü işiten, güç sahibi hizmetkarlarıdır. (Mezmur 103:20-21).
Kutsal Kitap'ta bize bu şekilde açıklanan Tanrı, bir yaratıcı, bir baba ve bir kişidir - O'nun mevcudiyeti ruhtan gelen gücüyle evrenseldir, ancak yine de tefekkür edebileceğimiz, sevebileceğimiz, güvenebileceğimiz ve tapabileceğimiz konumlu ve şanlı bir kişidir. İsa O'nun Oğlu'dur, Ruh'tan doğmuştur ve Tanrı ile insanlar arasında aracı olarak Baba'nın huzuruna yükseltilmiştir.